KISALTMALAR 2
ÖZET 3
ABSTRACT 4
BİRİNCİ BÖLÜM 6
TAHKİM KAVRAMI VE TÜRLERİ 6
I. TAHKİM KAVRAMI VE TANIMI 6
II. TAHKİM TÜRLERİ 7
A. Milli Tahkim ( İç Tahkim ) ve Milletlerarası Tahkim Kavramları 9
B. Ad Hoc Tahkim ve Kurumsal Tahkim 10
İKİNCİ BÖLÜM 12
TAHKİM SÖZLEŞMESİ 12
I. TAHKİM SÖZLEŞMESİ TANIMI VE TÜRLERİ 12
II. TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ 13
III. TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN ASIL SÖZLEŞMEDEN BAĞIMSIZLIĞI VE
AYRILABİLİRLİK PRENSİBİ ( SEPARABILITY DOCTRINE ) 13
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 15
TAHKİM ANLAŞMASI İLE GÖNDERME YAPILAN AD HOC VE KURUMSAL TAHKİMİN
TARAF MENFAATLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ 15
I. TARAFLARIN AD HOC TAHKİM SEÇİMİ 15
II. TARAFLARIN KURUMSAL TAHKİM SEÇİMİ 16
KAYNAKÇA 18
2
KISALTMALAR
ADR : Alternative Dispute Resolution
Bkz. : Bakınız
GAFTA : The Grain and Feed Trade Association Arbitration Tribunal
HMK : Hukuk Muhakemeleri Kanunu
HUMK : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
ICA : International Cotton Association Arbitration
ICC : International Chamber of Commerce Arbitration Court
ICSID : International Center for the Settlement of Investment Disputes
LCIA : London Court of International Arbitration
M. : Madde
MÖHUK : Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun
MTK : Milletlerarası Tahkim Kanunu
S. : Sayfa
SCC : Arbitration Institute of the Stockholm Chamber of Commerce
UNCITRAL : United Nations Commission on International Trade
3
TAHKİM SÖZLEŞMESİ İLE GÖNDERME YAPILAN AD HOC TAHKİM İLE
KURUMSAL TAHKİMİN KARŞILAŞTIRILMASI
COMPARISON WITH AD HOC AND INSTITUTIONAL ARBITRATION BY
SENDING ARBITRATION AGREEMENT
Anıl Emrah ATALAY 1
ÖZET
Günümüzde artan ticari nitelikli uyuşmazlıklar mahkemelerin bakabileceğinden çok
daha fazla miktardadır ve nitelik olarak da çok daha girift bir hal almıştır. Bu durum
neticesinde, mahkemelerin artan iş yüküne çare olması açısından alternatif uyuşmazlık çözüm
yöntemleri ortaya çıkmıştır. Ancak bunlardan hiçbirisi tahkim yöntemi kadar ticari yaşamda
etkili olmamıştır.
Çalışmamız, tahkim ile ilgili genel tanımlamaları ve kategorik tasniflemeleri verdikten
sonra tahkim sözleşmesinin unsurları, tarafları gibi noktalardan bahsedilecektir. Son olarak,
tahkim sözleşmesi bağlamında, ad hoc tahkim ile kurumsal tahkimin uyuşmazlığın tarafları ve
menfaatleri açısından değerlendirilmesi yapılacaktır. Belirtilmesi gerekir ki bu çalışmada, bu
iki tür tahkimin birbirlerine göre taraf menfaatleri açısından bazı olumlu ve olumsuz yönlerine
karşılaştırmalı şekilde değerlendirilecektir. Çalışmamız iç tahkime bir “tür” olarak
değinmekle birlikte, esas odaklanacağımız nokta milletlerarası tahkimin çerçevesi içerisinde
kalmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Ad hoc, Kurumsal, Milletlerarası, Tahkim, Sözleşme.
1 Avukat, İstanbul Barosu.
4
ABSTRACT
Today, increasing trade disputes has also received much more intricate qualified as a
state is much greater quantity and qualities which are the courts may look. This result of the
situation has emerged in terms of alternative dispute resolution methods to remedy the
increasing workload of the courts. However, none of these methods are not as effective
arbitration in commercial life.
Our study, after giving elements of the arbitration agreement general definitions and
categorical classification updates on the arbitration, it will be referred elements and parties of
arbitration agreement. Finally, in the context of the arbitration agreement, ad hoc and
institutional arbitration will be evaluated and this evaluation will be conducted disputed
parties and their interests accordingly. It should be noted that in this study, these two types of
arbitrations’ some positive and negative aspects in terms of parties’ related interests will be
compared. Although, our study is mentioned internal arbitration as a “type”, we will focus
within the framework of international arbitration primarily.
Keywords: Ad hoc, Institutional, International, Arbitration, Agreement.
5
GİRİŞ
Eskiden daha yerel ve bölgesel olan ticari yaşam, geçen zamanla birlikte ulaşım
olanaklarının artması gelişen alım-satım ve ödeme teknikleriyle birlikte hem nitelik hem de
nicelik yönünden çok daha karmaşık ve yoğun hale gelmiş bulunmaktadır. Bu duruma bağlı
olarak, özellikle ticari veya ticari işlere bakan yerel mahkemelerin mevcut iş yükleri
düşünüldüğünde, günlük ticari yaşamdan kaynaklanan uyuşmazlıkların tamamı ile
ilgilenebilmesi ve çözüme kavuşturması giderek güçleşmiştir. Bunun sonucunda adeta bu
yükü sırtlarından alacak olan “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri” ( Alternative
Dispute Resolutions/ADR ) ortaya çıkartılmıştı.
Bu yöntemler birçok farklı uzlaşı yöntemi içermektedir. Bunlardan bazıları;
arabuluculuk, uzlaşma, mini duruşma, müzakere, tarafsız ön değerlendirmedir. Bu
yöntemlerin birbirlerine göre avantajlı ve dezavantajlı oldukları özellikleri bulunmaktadır. Bu
özelliklere örnek olarak arabuluculuk taraf ilişkilerini ayakta tutmakta daha uygun ve
uyuşmazlık taraflarına daha çok serbesti sağlarken, diğer yöntemler tarafların iradelerine çok
daha fazla müdahale edebilmekte veya taraflar için daha masraflı veya çok daha fazla zaman
alan yapıda olabilmektedir 2 . İhtiyari tahkimi yukarıda sözü geçen bir alternatif uyuşmazlık
çözüm yöntemi olarak ele alıp almamak hususu ise doktrinde tartışmalıdır 3 . Bir görüş tahkimi
en etkin ve yaygın alternatif çözüm yöntemi kabul ederken 4 , diğer bir görüş ise tahkimi bir
alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi değil, devlet mahkemelerinde yapılan yargılamanın
yerine ikame edilen istisnai bir yargısal seçenek olduğunu ifade etmektedir 5 .
Konumuzun odağından sapmamak adına yukarıda değinilen tahkimin bir alternatif
uyuşmazlık çözüm yöntemi kabul edilip edilmediğinin doktrin çerçevesindeki tartışmasını bu
çalışmamızda ele almayacağız. Esas konumuz, ihtilaflı tarafların tahkim anlaşması ile (
veyahut esas anlaşmaya konulan bir kloz/şart ( clause ) ) başvuracakları tahkim yolunun taraf
2 “Introduction to Alternative Dispute Resolution: A Comparison Between Arbitration And Mediation”
[Elektronik Sürüm],
http://www.hilldickinson.com/pdf/A%20Comparison%20between%20Mediation%20and%20Arbitration.pdf,/
Erişim: 14.02.2015, s. 3-9.
3 Tanrıver, S.,”Hukuk Uyuşmazlıkları Bağlamında Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ve Özellikle
Arabuluculuk”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı: 64, 2006, s. 171.
4 Özbek, M.S., Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, Yetkin Basımevi, Ankara, 2013, s. 355.
5 Pekcanıtez, H., “Alternatif Uyuşmazlık Yöntemleri”, Hukuki Perspektifler Dergisi, Sayı: 5, 2005, s. 15.
6
menfaatleri açısından ad hoc veya kurumsal tahkim yollarından hangisinin daha avantajlı
olduğunun tespiti olacaktır. Ancak bu tespitin yapılmasından önce tahkimin tanımı, tahkim
anlaşmasının unsurları devamında ise tahkim anlaşması ve ilintili olduğu diğer iki anlaşma
olan hakem ve esas ihtilafa ilişkin anlaşma arasındaki ilişki irdelenecektir.
BİRİNCİ BÖLÜM
TAHKİM KAVRAMI VE TÜRLERİ
I. TAHKİM KAVRAMI VE TANIMI
Tahkim, bir hukuk düzeni içerisinde karar verme yetkisinin uyuşmazlık taraflarının
irade beyanları ile mahkeme yerine resmi olmayan bir veya birden fazla hakeme verildiği
ihtilaf çözüm yöntemidir 6 . Bu tanımdan yola çıkarak tahkimde ister iç/milli tahkim olsun, ister
milletlerarası tahkim olsun tarafların serbest iradelerinin rol oynadığı bir yargılama usulü
olduğu anlaşılmaktadır 7 . Bu bağlamda taraflar serbestçe kendi aralarında ihtilafa bakacak
hakem veya hakemleri, bu hakemlerin sayılarını veya niteliklerini, seçim şeklini, tahkim
sözleşmesi veya şartının içeriğini ( tahkim yeri, tahkim sözleşmesine ve usulüne uygulanacak
hukuku, ihtilafın esasına uygulanacak hukuku, ispat vasıtalarını, yargılamadaki dili ve
yargılamanın usul ve şeklini ) serbestçe belirleyebileceği 8 ortaya çıkmaktadır.
Yukarıda ifade edilen özelliğinden bahisle, tahkim kavramı hukuki nitelik olarak
sözleşmesel ( consensual/contractual ) bir niteliği olduğu ve buna bağlı olarak tahkimin bir
anlaşma olduğu söylenebilir 9 .
6 Nomer, E., N. Ekşi, G. Ö. Gelgel, Milletlerarası Tahkim Hukuku, 4. Bası,
Beta Basım, İstanbul, 2013, s. 1.
7 Şanlı, C., E. Esen, İ., Ataman-Figenmeşe, Milletlerarası Özel Hukuk, 1. Bası, Altan Basım, Vedat Kitapçılık,
İstanbul, 2013, s. 523.
8 Şanlı, s. 523.
9 Yeşilırmak, A., Türkiye’de Ticari Hayatın ve Yatırım Ortamının İyileştirilmesi İçin Uyuşmazlıkların
Etkin Çözümünde, Doğrudan Görüşme, Arabuluculuk, Hakem-Bilirkişilik ve Tahkim: Sorunlar ve
Çözüm Önerileri, 1. Baskı, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2011, s. 77.
7
Tahkim medeni hukuk ve ticari konulara ilişkin ihtilaflarda başvurulan bir yol olarak
ortaya çıksa da, esas olarak yabancı unsurlu olaylarda, yabancı şirketlerin yaptıkları ticari
yatırımlardan doğan ihtilaflarda olduğu gibi, ya da milletlerarası ticarette başvurulan bir yol
olmaktadır 10 .
Günümüzde, özellikle uluslararası ticari uyuşmazlıklarda en çok başvurulan çözüm
yöntemi tahkim olmuştur. Milletlerarası ticaretin ortaya çıkardığı ihtiyaçlar, çözüm yöntemi
olarak tahkim müessesini ön plana çıkarmıştır. Özellikle hukuki riskleri azaltmak için uygun
bir yöntem haline gelmiştir. Ancak tahkimin nihai bir yol olmaması, tam aksine “alternatif”
bir özellik taşıması sebebiyle, uyuşmazlığın tarafları tahkim prosedürü çerçevesinde verilen
karara iradeleri ile uymadıklarında, hakem/hakemlerin kararı milli mahkemelerin önüne
gelmektedir. Bu noktada belirtmek gerekir ki tahkim, milli mahkemelerin göz yumdukları
oranda gelişmiş ve bu gelişimini devam ettirmesi açısından bunun devamına da ihtiyaç
bulunmaktadır. Günümüzde dahi, birçok ülkede hâkimler, tahkimi kendi mahkemelerine bir
“rakip” gibi görebilmektedirler. Bunun sonucunda da tahkim süreci sırasında açılan davalarda
veya hakem kararlarının tenfizi esnasında, milli mahkemelerin hâkimlerinin yorum ve
uygulamalarından çok daha büyük sorunlar ortaya çıkabilmektedir 11 .
II. TAHKİM TÜRLERİ
Tahkim kavramı altında, ihtilafın yabancı unsur içerip içermemesine bağlı olarak iç
veya milletlerarası tahkim şeklinde ya da daha önemli bir ayrım olarak, tarafların bizzat
ihtilafı çözecek hakem/hakemleri seçtiği ya da tahkim sürecinde uygulanacak kuralları
belirledikleri ad hoc tahkim ile kendilerine ait kuralları bulunan tahkim kurumlarına ihtilafın
hasredildiği bir tür olan kurumsal tahkim ayrımı ortaya çıkmaktadır. Konumuzun çizdiği
sınırlar içerisinde kalmak adına bu bölüm içerisinde, bahsedilen ikinci ayrım, ad hoc/kurumsal
tahkim türleri üzerinde durulacaktır.
Belirtmek gerekir ki Türk hukuku açısından, 4686 sayılı, 2001 tarihli Milletlerarası
Tahkim Kanunu’nda ( MTK ) bu kanunun uygulama alanı ve hangi nitelikteki uyuşmazlıklara
10 Nomer, s. 1.
11 Şanlı, s. 524.
8
uygulanacağı açıkça belirtilmektedir. Buna göre madde 1, ikinci fıkrada, “yabancılık unsuru
taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği veya bu kanun hükümlerinin taraflar ya
da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanır” denilerek
ihtilafın yabancılık unsuru taşıması gerektiği ayrıca Türk hukukunun ya yer unsurundan ya da
taraf iradeleri sebebiyle uygulanabilir olması şartı arandığı anlaşılmaktadır.
Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun amaç ve kapsamı Kanun’un 1. maddesinde ifade
edilmiştir. UNCITRAL Model Kanunu’nun ( United Nations Commission on International
Trade Model Law ) temel olarak hedeflediği iki amaç MTK’ da gerçekleştirilmeye
çalışılmıştır. Bu amaçlardan birincisi, milletlerarası alanda tahkim kuralları arasında birliği ve
uyumu sağlamaktır. Bunun sonucu olarak, tahkime giden tarafların benzer kuralları bilerek
hukuki güven içinde hareket etmeleri sağlanmış olacaktır. Bu noktada belirtmek gerekir ki
UNCITRAL Model Kanunu birçok devletin tahkime yönelik düzenlemelerinde kullanılmıştır
ve bu açıdan bir birlik sağlandığı ifade edilebilir. İkinci hedef ise, mahkemelerin milletlerarası
tahkim üzerindeki yetkilerini ve denetimlerini azaltarak tahkimi taraf iradesine dayalı daha
bağımsız bir yapı haline getirmektir. Bu noktada UNCITRAL Model Kanunu’nun amaçları
ifade edilen iki tanesiyle sınırlı değildir, bunlara ek olarak taraflara esneklik verilmesi (
UNCITRAL’ in içerdiği ve tarafların aralarında yapacakları anlaşma ile hayata
geçirebilecekleri standart hale gelmiş kurallar veya hükümler mevcuttur. Özellikle
UNCITRAL Tahkim Kuralları bu tip kurallara örnek verilebilir ), modernizasyonun
sağlanması ise MTK’ ya alınan hükümlerin ikinci amacıyla ilintilidir. Bu noktada milli
hukuklardan bağımsız, daha modern bir ortak ticaret hukuku oluşturulmaya çalışılmaktadır.
UNCITRAL ’in diğer genel amacı ise tarafların meydana gelen ihtilaflarda süratli bir şekilde
sözleşme yapma iradesine uyumlu olarak daha açık ve taraflar arasındaki eşitliği gözeten
uygulamada standart olarak kullanılacak sözleşmeler geliştirmektir. Bu amacın sonucu olarak
Birleşmiş Milletlerin Satım Sözleşmeleri ve deniz taşımalarında taşıyıcıların sorumluluğunu
düzenleyen Eşyaların Deniz Yolu ile Taşınması hakkındaki sözleşmesi gösterilebilir 12 .
12 Balkaya, B., “Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun Uygulama Alanı” [Elektronik Sürüm],
www.balkaya.av.tr/files/MTK.pdf/ Erişim: 15.02.2015, s. 15; Bozkurt-Yüksel, A. E.,
“UNCITRAL ve UNCITRAL Model Kanunu’na Genel Bir Bakış”, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt: 2,
Yıl: 2, Sayı: 4, 2011, s. 139-141.
9
A. Milli Tahkim ( İç Tahkim ) ve Milletlerarası Tahkim Kavramları
Milli tahkim kavramı yerine “iç tahkim”, “mahalli tahkim” gibi kavramlar
kullanılabilmektedir. İç tahkim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ( HMK ) ile
düzenlenmiştir. Kanun’un 407’inci maddesinde, yabancılık unsuru içermeyen ve tahkim
yerinin Türkiye şeklinde belirlendiği ihtilaflar, HMK’ nın 407-444’üncü maddelerinde yer
alan iç tahkim yargılamasına ilişkin hükümlere tabi kılınmaktadır.
Devletlerarası uyuşmazlıkları içeren devletler umumi hukuku kapsamında olan
ihtilafları kapsayan tahkim ihtilaflarını da içeren bir “üst kavram” gibi görünen ve bu sebeple
yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermesi muhtemel olan “milletlerarası tahkim” kavramı yerine,
“milletlerarası ticari tahkim” kavramı kullanılmaktadır. Böylece özel hukuka ilişkin tahkim
ihtilaflarına yönelik olarak kafa karışıklığı engellenmektedir 13 .
Milletlerarası tahkim kavramına baktığımız zaman, özellikle Milletlerarası Ticari
Tahkime İlişkin Cenevre Konvansiyonu’nun I – 1/a maddesi ile daha önce değindiğimiz 4686
sayılı MTK’’ nun 1’inci maddesinin 2’inci fıkrasında yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim
yeri olarak ya da MTK hükümlerinin taraflarca veyahut hakemlerce seçildiği ihtilaflarda
uygulama alanı bulacağı belirtilmiştir. Kanun’un 2’inci maddesinde ise yabancı unsurun hangi
durumlarda ortaya çıktığı belirtilmiştir. Bu noktada belirtmek gerekir ki Milletlerarası Özel
Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un ( MÖHUK ) 60’ıncı maddesi ve devamı
“yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi” hakkında hükümlere yer vermiş olsa da
hakem kararlarının tanınması ve tenfizi durumlarında ne zaman yabancı unsurlu hale geleceği
noktasında açıklık yoktur. Bu noktada, doktrin ve yargı kararlarına göre bir belirleme
yapılmaktadır. Yabancı unsurun tespitinde ülkesellik-toprak esasına öncelik veren görüş ile
tahkim yargılaması için belirlenen usul kanununa ( yabancı bir devletin usul kanunu veya
hukukunun seçimi ) göre yabancı unsuru tespit eden hakem ya da taraf iradesinin rol oynadığı
görüş ön plana çıkmaktadır. Yargıtay kararlarında iki görüşten birine göre hareket edebildiği
gibi zaman zaman ikisini birlikte de uygulayabilmektedir 14 .
13 Nomer, s. 4.
14 Nomer, s. 4; Şanlı, s. 561-562.
10
B. Ad Hoc Tahkim ve Kurumsal Tahkim
Tarafların tahkimin usulüne ilişkin kuralları bizzat yazdığı ya da atıfta bulunduğu devlet
kuralları veyahut taraf/tarafların verdiği yetki sonucu hakem/hakemlerin kontrolünde
oluşturulan tahkim yargılamasına ad hoc ya da arızi tahkim denilmektedir 15 .
Özellikle ad hoc tahkim yolunu seçen taraflara yönelik olarak, tarafların kendi mahalli
düzenlemelerine gitmeksizin milletlerarası çerçevede geçerli olana kurallara göre tahkim
prosedürleri oluşturabilmeleri amacıyla, daha önce değindiğimiz, UNCITRAL tahkim
kuralları getirmiştir. Buna göre, ad hoc tahkim seçen taraflar, esasa ilişkin sözleşmede
yapacakları atıf ile UNCITRAL’ in 1976 tarihli tahkim kurallarını uygulayabilirler.
UNCITRAL’ in tahkim kurallarının uygulanabilmesi için, tarafların tahkim prosedürüne
yönelik, bu kurallara atıf yapması gerekmektedir 16 .
Kurumsal tahkim ise bir açıdan bakıldığında ad hoc tahkimde kuralların ve usulün,
taraflarca ya da onların seçtiği hakemlerce tahkim prosedürü belirlenirken başlangıçta
oluşturulması gerekliliği, taraflar için bir zorluk olarak ortaya çıkmakta ve bu noktada tahkim
kurumlarının farklı tipteki uyuşmazlıklar için önceden hazırlanmış tahkim kuralları ve
prosedürleri taraflara kolaylık sağlamaktadır.
Kurumsal tahkimin ya da daha doğru ifade ile tahkim merkezleri/kurumlarının ortaya
çıkışları farklı şekillerde veya farklı sektörlere hizmet sağlama amacıyla olabilmektedir. Özel
kişiler tarafından yerel hukuk temel alınarak kurulmuş, bir kısmı devletlerarası akdedilen
anlaşmalarla, başka bir bölümü ulusal düzeydeki ticaret ve sanayi odaları, enstitüler veya
üniversiteler tarafından bir başka kısmı ise ortak sektörlerde faaliyet gösteren ( hem ulusal
hem de uluslararası ölçekte ) sektör veya meslek grupları tarafından kurulmuşlardır 17 .
Bunların bir kısmı daha bölgesel ( belirli komşu coğrafi sınırlar veya kıtanın belli bir bölümü )
faaliyet görürken, başka bir grubu ise küresel ölçekte faaliyet göstermektedir. Bazı kurumlar
ise verdikleri tahkim hizmetini belli bir sektörde çıkan uyuşmazlıklar ile sınırlayabilmektedir.
15 Şanlı, s. 527.
16 Şanlı, s. 528.
17 Şanlı, s. 534.
11
Diğerlerine kıyasen daha bölgesel hizmet veren tahkim kurumlarına örnek olarak,
kuruluş amacına nazaran günümüzde uluslararası niteliğini arttırmış olsa da, Stockholm
Ticaret Odası Tahkim Enstitüsü 18 ( Arbitration Institute of the Stockholm Chamber of
Commerce/ SCC ), verdiği hizmet günümüzde uluslararası nitelikte olsa da kuruluşu itibariyle
ülkesel olan Londra Uluslararası Tahkim Mahkemesi ( London Court of International
Arbitration/ LCIA ) verilebilir. Tam anlamıyla küresel ölçekte hizmet sağlayan tahkim
merkezlerine ise; Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Mahkemesi ( International Chamber of
Commerce Arbitration Court/ ICC ) ile Yatırım İhtilaflarının Halline Dair Uluslararası
Merkez 19 ( International Center for the Settlement of Investment Disputes/ ICSID ) verilebilir.
Verdiği hizmet küresel olmakla birlikte hizmet sahasını belirli sektörlerle sınırlandıran tahkim
kurumları da vardır. Bunlara örnek olarak; Hububat ve Yem Ticaret Birliği Tahkim Merkezi (
The Grain and Feed Trade Association Arbitration Tribunal/ GAFTA ) ile Uluslararası
Pamuk Üreticileri Birliği 20 ( International Cotton Association Arbitration/ ICA ) verilebilir.
18 Konu ile ilgili bilgi için bkz.: Tan, M., “Stockholm Ticaret Odası Tahkim Enstitüsü’nde Tahkim”,
Milletlerarası Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni, Cilt: 23, Sayı: 1-2, 2003, s. 714-719.
19 Bahsi geçen tahkim kurumları ve merkezleri için: Happ’s Arbitration Links:
http://www.arbitration-links.de/00000099670ba0802/ Erişim: 15.02.2015.
20 GAFTA ve ICA tahkim kurumları için: GAFTA: http://www.gafta.com/arbitration; The Liverpool Cotton
Association/ ICA: http://www.ica-ltd.org/arbitration/ Erişim: 15.02.2015.
12
İKİNCİ BÖLÜM
TAHKİM SÖZLEŞMESİ
I. TAHKİM SÖZLEŞMESİ TANIMI VE TÜRLERİ
Tahkim sözleşmesi kavramının tahkim anlaşması yerine kullanılmış olmasının sebebi
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’ dan ( HUMK ) farklı şekilde 6100 sayılı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda ( HMK ) “tahkim anlaşması” kavramının yerine “tahkim
sözleşmesi” kavramının kullanımının tercih edilmiş olmasıdır. Bunun sebebi olarak HMK’ da
yetki sözleşmesi ile delil sözleşmesi kullanımında birliğin sağlanması gösterilmektedir 21 .
Tahkim anlaşması kavramının yerine tahkim sözleşmesi kavramının kullanıldığı
durumlarda, özellikle esas sözleşmeye konulan bir kloz/şart ile tahkime atıf yapılan hallerde
yeterli olmayabileceği düşünülebilir. Bu halde tahkim şartı esas sözleşmeden bağımsız olduğu
için bu şart da tahkim sözleşmesi kavramına dahil edilmelidir.
Tahkim sözleşmesinin tanımı HMK madde 412 ve MTK madde 4’ te düzenlenmiştir.
Buna göre, tahkim sözleşmesi, “tarafların, sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden
doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamı veya bir kısmının çözümünün hakem veya
hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları anlaşmadır” şeklinde bir tanımı yapılabilir.
Daha genel bir tanım olarak ise “tarafların mahkeme ya da jüri ( Amerikan hukuk
sitemlerinde ) önüne çıkmadan önce ( özellikle zorunlu tahkim açısından ) kendilerini
bağlayan yargılama usulü ve kurallarına ilişkin akdettikleri anlaşmadır” 22 şeklinde bir tanım
yapılabilmektedir. Bu noktada belirtmek gerekir ki tahkim sözleşmesi ihtilaf çıkmadan önce
yapılabileceği gibi aksinin de yapılması mümkündür. Bu noktada, tarafların mahkemeye
gittikten sonra ve hatta yargılama sırasında da tahkim sözleşmesi yapabilecekleri kabul
edilmektedir 23 . HMK madde 412/5’e göre taraflar eğer yargılama anında tahkim konusunda
21 Nomer, s. 18.
22 Tahkimin Amerikan hukukuna uygun şekildeki tanımı için bkz.: What is an Arbitration Agreement?
https://www.alabar.org/assets/uploads/2014/08/Arbitration-Agreements2012.pdf/ Erişim: 15.02.2015.
23 Nomer,s. 18.
13
anlaşmışlarsa, davaya ilişkin dosya ilgili hakem kuruluna gönderilmektedir.
Yukarıda değindiğimiz “zorunlu tahkim” kavramından bu kavramın karşıtı olan
“ihtiyari tahkim” kavramının da olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu halde tahkime gitme kararının
taraf iradelerine bırakıldığı durum anlaşılmaktadır. İhtiyari tahkim HMK 412/2’ de
düzenlenmiştir. Bu hükme göre tahkim sözleşmesi, taraflar arasındaki sözleşmenin ( esas
sözleşmenin ) bir şartı ya da ayrı bir sözleşme olarak yapılabilmektedir. Bu hükümden
anlaşılmaktadır ki, tahkim sözleşmesinin, “tahkim şartı” ve “bağımsız/müstakil tahkim
sözleşmesi” olarak iki türü bulunmaktadır.
II. TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ
Tahkim sözleşmesinin HMK 412 uyarınca sözlü olarak değil, ancak yazılı olarak
yapılabilmektedir. Yazılı şekle ilişkin şartlar adi yazılı şeklin şartları ile sınırlandırılmamıştır.
Taraflar arasında imzalanmış yazılı belge, tarafların aralarında iletişim veya bildirim amaçlı
kullandığı mektup, telgraf veya faks yazılı şekil şartı için yetmektedir. Belirtmek gerekir ki
tahkim sözleşmesinin elektronik ortama geçirilmiş olması ya da dava dilekçesinde tahkim
sözleşmesi iddiasına karşılık olarak davalının itiraz etmemesi şekil şartı açısından yeterlidir (
HMK m. 412/3 ). Esas sözleşme ile bağlı hale getirmek amacıyla tahkim şartı içeren bir
belgeye gönderme/atıf yapılması durumunda da tahkim sözleşmesinin akdedildiği
varsayılmaktadır.
III. TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN ASIL SÖZLEŞMEDEN BAĞIMSIZLIĞI VE
AYRILABİLİRLİK PRENSİBİ ( SEPARABILITY DOCTRINE )
Gerek HMK m. 412/4 gerekse MTK m. 4/4 olsun bu iki maddede de tahkim
sözleşmesinin asıl sözleşmeden bağımsız olduğu ifade edilmektedir. Bu noktada belirtmek
gerekir ki Tahkim sözleşmesinin ilintili olduğu diğer iki anlaşma, taraflar arasındaki ihtilafın
esasına ilişkin “esas sözleşme” ve taraflarla hakemler arasında yapılan ihtilafın çözümünü
tarafların hakemlere teklif ettikleri ve hakemlerinde teklifi kabul etmesiyle kurulan “hakem
sözleşmesidir” 24 . İşte bu noktada yukarıda ifade edilen iki hükümde de; “Tahkim anlaşmasına
14
karşı, asıl sözleşmenin geçerli olmadığı veya tahkim anlaşmasının henüz doğmamış olan bir
uyuşmazlığa ilişkin olduğu itirazında bulunulamaz” denilerek tahkim sözleşmesinin ihtilafın
esasına ilişkin “esas sözleşmeden” bağımsızlığına ya da tahkim sözleşmesinin bağımsızlığı
prensibine 25 ( separability doctrine ) yollama yapılmaktadır. Bu noktada farklı şekilde ifade
edecek olursak, tahkim sözleşmesinin geçerliliği de asıl sözleşmenin geçerli olup
olmamasından ayrı şekilde değerlendirilecektir.
Tahkime yollama, ayrı bir tahkim sözleşmesi ile değil de esas sözleşmenin içerinde bir
tahkim şartı olarak yer aldığında bu halde asıl sözleşmenin kesin hükümsüz, iptal edilebilir
veya yokluğuna ilişkin iddialar karşısında tahkim şartının ne şekilde etkileneceğine yönelik
ihtilaflı bir durum ortaya çıkmaktadır 26 . Aynı ihtilaf, MTK ve HMK’ nın açık hükmü
sayesinde tahkim sözleşmesi için geçerli değildir. Burada belirtmek gerekir ki milletlerarası
tahkim kurumları esas anlaşma yok hükmünde olsa dahi tahkimin esas anlaşmadan değil,
tahkim sözleşmesinden kaynaklandığını ve ayrılabilirlik prensibinin bu halde de işleyeceğini
ve tahkim şartının geçerli kabul edilmesi gerektiği görüşünü savunurken, doktrin ve yargı
kararlarında aksi görüşler ortaya çıkmıştır. Buna göre tahkim anlaşması ile mahkemelerin
yetkisi bertaraf edildiği için tahkimin varlığını iddia eden tarafın bunu iradesi ile açıkça ortaya
koyması ve prima facie delil ile ispatı gerektiği savunulmaktadır 27 .
24 Nomer, s. 20.
25 Tahkim sözleşmesinin asıl sözleşmeden bağımsızlığı ilkesine yönelik daha fazla bilgi için bkz.:
Gülerci, A. F., “Seperability of the Arbitration Agreement in International Arbitration” , Ankara Bar Review,
Volume 1, Issue 1, 2008, s. 108-114.
26 Erkan, M., “Tahkim Şartının Ayrılabilirliği Prensibinin Asıl Sözleşmenin Yokluğu Durumunda
Değerlendirilmesi”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 17, Sayı: 1-2, 2013, s. 538.
27 Erkan, s. 552-553.
15
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TAHKİM ANLAŞMASI İLE GÖNDERME YAPILAN AD HOC VE KURUMSAL
TAHKİMİN TARAF MENFAATLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
I. TARAFLARIN AD HOC TAHKİM SEÇİMİ
Daha önce ad hoc tahkim için verdiğimiz tanımdan yola çıkarak, uyuşmazlık taraflarının
bizzat kendilerinin hazırladığı kurallar ya da atıfta bulundukları belirli kural ve yasalar
neticesinde verilen yetkiye bağlı olarak hakemlerin kontrolünde gerçekleşen bir tahkim türü
olduğunu belirtmiştik.
Tarafların bu tahkimi seçmelerinde belirleyici unsurlardan biri, kurumsal tahkim
merkezlerinin tahkimin işleyişi üzerindeki yoğun bürokratik denetiminin taraf menfaatleri
açısından zaman zaman uygun görünmemesi ve tarafların bu tür yoğun denetimden endişe
duymasıdır. Bunun dışında, tahkim kurumlarının gerçekte “uluslararası sermayeye” hizmet
ettiği yönündeki algı da tarafların ad hoc tahkime yönelmesinin sebeplerinden biridir 28 . Bu
noktada ad hoc tahkim seçeneğinin taraf menfaatlerinin gerçekleştirilmesi için taraflara
tahkim kurumlarının verdiğinden çok daha fazla serbesti verdiği ortaya çıkmaktadır. Ad hoc
tahkimin kurumsal tahkime göre, taraf menfaatleri açısından, avantajlı olan yönleri sebebiyle,
özellikle devlet, kamu kurum ya da kuruluşlarının taraf olduğu yatırım sözleşmelerinden
ortaya çıkan ihtilaflarda ad hoc tahkimin yaygın şekilde tercih edildiği bilinmektedir 29 .
28 Şanlı, s. 528.
29 Şanlı, s. 528.
16
II. TARAFLARIN KURUMSAL TAHKİM SEÇİMİ
Ad hoc tahkiminde taraflar açısından bazı zorlukları bulunmaktadır özellikle
uyuşmazlık meydana geldiğinde tarafların ivedilikle o anda ihtilafa uygulanacak tüm kuralları
belirlemeleri çok zordur. Ayrıca uygulamada sözleşmenin hazırlık safhasında da ileride
meydana gelebilecek uyuşmazlıkların çözüm yollarını tartışmak istememektedirler 30 . Bu gibi
sebeplerle, özellikle milletlerarası unsurlu sözleşmelerde taraflar, tahkim sürecinin her
aşamasını ve yönünü ayrıntılı şekilde düzenleyen kurallara sahip tahkim kurumların
seçmektedirler. Ayrıca belirtmek gerekir ki bu daimi kurumlar tahkim sürecini sorunsuz
şekilde yönetebilecek etkili ve yetkili teknik/idari organlara sahiptir 31 . Birçoğu uzman
hakemlerden oluşan listelere sahiptir. Bu durum ise tarafların kurumsal tahkime olan güvenini
arttıran bir başka sebeptir.
Milletlerarası ticaret içerisinde bulunan kurumlar, gerçek ve tüzel kişiler artık zaman
içerisinde uygulanarak milletlerarası ticaret hayatı içerisine yerleşmiş bulunan kurumsal
tahkim merkezlerinin kurallarını bilmekte ve güvenmektedirler 32 . Bu güven de kurumsal
tahkim merkezlerinin tercih sebebi olarak ortaya çıkmaktadır.
SONUÇ
30 Şanlı, s. 528.
31 Şanlı, s. 528.
32 Şanlı, s. 529.
17
Yapılan değerlendirmeler neticesinde tahkim sözleşmesinin oluşum aşaması, şekli,
unsurları ve türleri ile birlikte tahkimin bir “şart” veya “sözleşme” durumunda olmasının ve
esas sözleşmenin geçerliliğine ilişkin halin “tahkim sözleşmesinin bağımsızlığı” karşısında
nasıl bir etki oluşturduğunun incelemesi yapılmıştır. Çalışmanın devamında ise ilk bölümde
bahsedilen ad hoc ve kurumsal tahkim ayrımı çerçevesinde tahkim sözleşmesi konusu ile
birlikte son bölümde taraf menfaatleri açısından incelenmiştir.
Yaptığımız değerlendirme sonucunda, tarafların iradelerinin üzerinde daha etkin bir rol
oynadığı ad hoc tahkim sürecinin özellikle gizlilik gerektiren ticari sırlar gibi tarafların özel
durumlarından ve kurumsal tahkimin bürokratik ağırlığından dolayı uygulamada daha tercih
edildiğini görmekteyiz. Bununla birlikte, tarafların sözleşme hazırlık sürecinde ayrıca tahkim
sözleşmesi için bir zaman ayıramadığı durumlarda ve uzman hakem listelerine sahip olan
kurumsal tahkim merkezlerinin özellikle büyük mali sorumluluk altında bulunulan ticari
uyuşmazlıklarda, taraflarca risk alınmak istenmemesi sebebiyle biraz daha ön plana çıktığı
görülmektedir. Belirtmek gerekir ki özellikle kurumsal tahkim merkezlerinin tahkim
kurallarının uluslararası ticaret hayatına yerleşmiş olması ve uzun süreden beridir güvenilir
olmaları yabancı şirket, tacir veya kurumlarla ticaret yapmak isteyenler için de bir tercih
sebebi olarak ortaya çıkmaktadır.
KAYNAKÇA
18
BALKAYA, Bennar, “Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun Uygulama Alanı” [Elektronik
Sürüm], www.balkaya.av.tr/files/MTK.pdf/ Erişim: 15.02.2015.
BOZKURT-YÜKSEL, Armağan, Ebru, “UNCITRAL ve UNCITRAL Model
Kanunu’na Genel Bir Bakış”, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt: 2, Yıl: 2, Sayı: 4,
2011.
ERKAN, Mustafa, “Tahkim Şartının Ayrılabilirliği Prensibinin Asıl Sözleşmenin
Yokluğu Durumunda Değerlendirilmesi”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 17,
Sayı: 12, 2013.
GAFTA: http://www.gafta.com/arbitration/ Erişim: 15.02.2015.
GÜLERCİ, Altan Fahri, “Seperability of the Arbitration Agreement in International
Arbitration”, Ankara Bar Review, Volume 1, Issue 1, 2008.
Happ’s Arbitration Links: http://www.arbitration-links.de/00000099670ba0802/
Erişim: 15.02.2015.
“Introduction to Alternative Dispute Resolution: A Comparison Between Arbitration
And Mediation” [Elektronik Sürüm],
http://www.hilldickinson.com/pdf/A%20Comparison%20between%20Mediation%20and%20
Arbitration.pdf,/ Erişim: 14.02.2015.
NOMER, Ergin, Nuray, EKŞİ, Günseli, ÖZTEKİN, GELGEL, Milletlerarası Tahkim
Hukuku, 4. Bası, Beta Basım, İstanbul, 2013.
ÖZBEK, Mustafa Serdar, Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, Yetkin Basımevi, Ankara,
2013.
PEKCANITEZ, Hakan, “Alternatif Uyuşmazlık Yöntemleri”, Hukuki Perspektifler
Dergisi, Sayı: 5, 2005.
ŞANLI, Cemal, Emre, ESEN, İnci, ATAMAN-FİGENMEŞE, Milletlerarası Özel
Hukuk, 1. Bası, Altan Basım, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2013.
TAN, Mine, “Stockholm Ticaret Odası Tahkim Enstitüsü’nde Tahkim”, Milletlerarası
Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk Bülteni, Cilt: 23, Sayı: 1-2, 2003.
19
TANRIVER, Süha, ”Hukuk Uyuşmazlıkları Bağlamında Alternatif Uyuşmazlık Çözüm
Yolları ve Özellikle Arabuluculuk”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı: 64, 2006.
The Liverpool Cotton Association/ ICA: http://www.ica-ltd.org/arbitration/ Erişim:
15.02.2015.
What is an Arbitration Agreement?
https://www.alabar.org/assets/uploads/2014/08/Arbitration-Agreements2012.pdf/ Erişim:
15.02.2015.
YEŞİLIRMAK, Ali, Türkiye’de Ticari Hayatın ve Yatırım Ortamının İyileştirilmesi
İçin Uyuşmazlıkların Etkin Çözümünde, Doğrudan Görüşme, Arabuluculuk, Hakem-
Bilirkişilik ve Tahkim: Sorunlar ve Çözüm Önerileri, 1. Baskı, On İki Levha Yayıncılık,
İstanbul, 2011.
TAHKİM HUKUKU: MODERN TİCARİ UYUŞMAZLIK ÇÖZÜMÜNDE ETKİN BİR YOL
Günümüz iş dünyasında ticari ilişkiler giderek daha karmaşık bir hâl almakta ve bu ilişkilerden doğan uyuşmazlıklar da klasik yargılama sistemlerinin ötesinde, daha hızlı ve daha uzmanlaşmış çözüm yöntemlerine ihtiyaç duymaktadır. İşte bu noktada tahkim hukuku, ticari aktörler için cazip bir alternatif olarak öne çıkmaktadır.
Tahkim Nedir?
Tahkim, taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlıkların, devlet mahkemeleri yerine, tarafların seçtiği bağımsız ve uzman hakem veya hakem heyetleri aracılığıyla bağlayıcı ve nihai olarak çözümlenmesini sağlayan bir yöntemdir. Özellikle ticari davalarda, deliller toplandıktan sonra ortalama 6 ay gibi kısa bir sürede çözüm sunması ve adli yargıya göre daha ekonomik olması, tahkimi tercih sebebi yapmaktadır.
Tahkim Sözleşmesi Nedir?
Tarafların, mevcut ya da gelecekte doğabilecek herhangi bir hukuki uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi konusunda vardıkları yazılı anlaşmaya tahkim sözleşmesi denir. Bu sözleşme ister esas sözleşmenin içinde bir madde olarak yer alsın, isterse bağımsız bir belge şeklinde düzenlensin, tarafların iradesiyle uyuşmazlıkların devlet yargısı dışında çözülmesini mümkün kılar.
Hangi Konular Tahkime Elverişlidir?
Her ne kadar tahkim geniş bir uygulama alanına sahip olsa da, taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklar gibi tarafların serbest iradesine tabi olmayan konular tahkime uygun değildir. Bunun dışındaki birçok alanda –özellikle ticari uyuşmazlıklarda– tahkime başvurulabilir.
İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC): Türkiye’nin Tahkimde Yeni Vitrini
İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC), hem yerli hem de yabancı ticari aktörler için hızlı, güvenilir, uzmanlaşmış ve maliyet etkin bir tahkim hizmeti sunar. Tarafların, uyuşmazlıklarının ISTAC kurallarına göre çözümleneceğini kabul etmeleri yeterlidir.
ISTAC tahkimi, şu avantajlarıyla öne çıkar:
- Hızlı Yargılama: Dava süreci devlet mahkemelerine göre çok daha kısa sürer.
- Uzman Hakemler: Uyuşmazlık konularında uzmanlaşmış hakemlerce çözüme kavuşturulur.
- Esnek Usul Kuralları: Tarafların ihtiyaçlarına göre yargılama süreci şekillendirilebilir.
- Gizlilik: Duruşmalar ve kararlar kamuya açık değildir.
- İcra Edilebilirlik: Hakem kararları tıpkı mahkeme kararları gibi icra edilebilir niteliktedir.
ISTAC, satım, inşaat, finans, şirketler hukuku gibi çeşitli alanlardaki uyuşmazlıklarda ihtisaslaşmış hakemlerle çözüm sunar. Ayrıca, yargılama süreci boyunca uygulanan usuli zaman çizelgesi, taraflara her aşaması öngörülebilir bir süreç sunar.
Türkiye’nin Uluslararası Tahkim Altyapısı
Türkiye, tahkim alanında UNCITRAL Model Kanunu, 1958 tarihli New York Sözleşmesi ve 1961 tarihli Cenevre-Avrupa Sözleşmesi gibi uluslararası standartları kabul ederek güçlü bir tahkim altyapısı oluşturmuştur. Bu sayede, Türkiye’de verilen hakem kararları dünyanın pek çok yerinde icra edilebilir hale gelmiştir.
Sonuç: Tahkim, Modern Hukukun Vazgeçilmezi
Ticari uyuşmazlıklarda hızlı, güvenilir ve uzmanlaşmış bir çözüm yolu arayan herkes için tahkim; klasik mahkeme sistemine göre pek çok avantaj sunmaktadır. Büromuz, tahkim sürecinin her aşamasında –sözleşmeden hakem seçimine, dosya hazırlığından kararın icrasına kadar– müvekkillerine profesyonel destek sağlamaktadır.
Eğer siz de hukuki uyuşmazlıklarınızı daha etkin bir yöntemle çözmek istiyorsanız, tahkimi tercih edin; zamandan, maliyetten ve stresten tasarruf edin.
İstersen bu makaleyi bir PDF broşüre dönüştürebilir, web sitene veya büronun tanıtım materyallerine ekleyebilirim. Bunu ister misin?
